Ekinezya nasıl tüketilir?
Anavatanı Amerika olan ekinezya, papatyagiller familyasına ait ve 140 cm e kadar büyüyebilen otsu bir bitkidir. Ülkemiz florasında doğal olarak yetişmemektedir.
Kızılderililer tarafından bilenen ekinezya; her tür yaralanmada, açık iltihaplanmalarda, yılan ve böcek sokmalarında, soğuk algınlığında, kabakulak ve çiçek hastalığında kullanılıyordu. Amerika’ nın ilk göçmenleri de Kızılderililer’ den öğrendikleri bu şifalı bitkiyi aynı şekilde kullanmaya başladılar. 1930’ lu yıllarda ise Avrupa ve Amerika’da ağrı kesici özelliği olmasından dolayı şarbon hastalığının tedavisi ile de popüler olmuştur.
Bitkinin hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı bu kadar yaygın kullanılması sonucu 1950’ li yıllardan itibaren de bilimsel araştırma konusu kabul edilmiştir. Bitki üzerinde yapılan çalışmalarda bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili maddeler içerdiği tespit edilmiştir.
Ülkemizde son yıllarda özellikle gribal enfeksiyon tedavisinde yardımcı olarak kullanılan bu şifalı bitkinin yararları, olası zararları ve kullanım alanlarına başlıklar halinde bir göz atalım.
YARARLARI
Yapılan araştırmalarda vücudun akyuvar üretimin arttırdığı tespit edilmiştir. Bu da soğuk algınlığı, öksürük, boğaz ağrısı gibi durumlarda kullanıldığında oldukça etkili olmasına sebep olmaktadır.
Ekinezya, ağrı kesici özelliğinden dolayı kas ve eklem ağrılarına iyi gelir.
Böcek sokmaları ve alerjik reaksiyonlarda kullanımı yaygındır. Ayrıca egzama, sedef ve sivilce gibi deri rahatsızlıklarında faydalıdır. Yaraların iyileşme süresini hızlandırır.
Kronik sinüzit, bronşit gibi durumlarda ve bağışıklık sistemi çok güçlü olmayanlar için bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği vardır. Bağışıklık sistemini güçlendiren interferon üretimini destekler.
C vitamini ile birlikte tüketiminin soğuk algınlığını € oranında önlediği İngiltere’de yapılan araştırmalar ile tespit edilmiştir.
Ekinezyanın uçuk virüsü, sinsityal virüsü gibi virüsleri öldürücü etkisi bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalar sonucunda solunum ve idrar yolları enfeksiyonu gibi hastalıklarda ekinezya tüketimi önerilmiştir.
KULLANILMASININ SAKINCALI OLDUĞU DURUMLAR
Bilinen bir yan etkisi yoktur ancak fazla kullanımı mide bulantısı yapabilir.
Ekinezya 6 haftadan fazla kullanılmamalıdır. Bu süre sonunda en az 2 hafta ara verilmelidir. Çayını tüketiyorsanız 10 günden fazla kullanımı önerilmez ve mutlaka yine ara verilmelidir.
Oto-immün hastalığı olanlar kesinlikle tüketmemelidir. Bu tarz hastalıklar bağışıklık sistemi ile alakalıdır ve ekinezya bağışıklık sistemini uyardığı için oto-immün hastalarını olumsuz etkilemektedir.
Papatyaya alerjisi olanların bu bitkiden elde edilen preperat ya da çayları tüketmemesi gerekir.
2 yaş altı çocuklara bağışıklık sistemi olgunlaşmadığı için kullanılması tavsiye edilmez.
Hamile ve emziren anneler için tüketilmesi uygun değildir, kesinlikle tüketiminden kaçınmalıdırlar.
Ayrıca sürekli kullandığınız bir ilaç varsa doktorunuza başvurmadan ekinezya kullanmayınız.
NASIL TÜKETEBİLİRİZ
Ekinezya, konsantre haplar şeklinde alındığı gibi ülkemizde genelde kurutulmuş ve taze yaprakları demlenerek de kullanılıyor. Ayrıca marketlerde çeşitli çay markalarının kış çayı ürünleri içinde yer veriliyor.
EKİNEZYA ÇAYI
Yapılışı;
Ekinezya çayını normal çay demler gibi demlemeliyiz.1 litre suyun içerisine 3.5-4 şeker kaşığı kuru ekinezya atıp 5 dakika demlenmesini beklemeliyiz. Eğer taze kullanacaksa demliğe (yaklaşık 1.5 su bardağı kadar suya) 1 avuç ekinezya koyup demlenmesini bekleyebiliriz.
Faydası;
Bu çay özellikle soğuk algınlığı sırasında tüketilirse, hastalığın daha kısa sürede atlatılmasına yardımcı olacaktır. Vücut direncini arttıracaktır.
Bizim topraklarımıza ait olmasada, ekinezya belirtilen özelliklerinden dolayı tam bir şifa kaynağıdır. Ancak yine de tüm şifalı bitkiler gibi kullanırken dikkatli olunması ve ilaç kullananların mutlaka yetkili sağlık birimlerinden görüş alması gerekir.